Şanlı Urfa’da Gezilebilecek Yerler

Şanlıurfa, halk arasındaki kısa adıyla Urfa (Kürtçe: Riha; Ermenice: Ուռհա, Urha; Süryanice: ܐܘܪܗܝ, Ūrhāi) veya eski çağlarda bilinen adıyla Edessa, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık sekizinci şehridir. 2020 yılı verilerine göre nüfusu 2.115.256’dir. Şehrin doğuda Mardin, batıda Gaziantep, kuzeyde Adıyaman, kuzeydoğuda Diyarbakır illeri ve güneyde Suriye ile sınırı vardır. Şanlıurfa’nın 13 ilçesi vardır. Ortalama yükseltisi 518 metre olan Şanlıurfa, 19.451 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük yedinci ilidir.

Yazları son derece sıcak ve kurak bir iklime sahip olan şehir, kışı serin ve nemli geçirir. 2 milyonu aşkın nüfusuyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en kalabalık şehri olan Şanlıurfa, aynı zamanda yaklaşık 20,4 ortanca yaş ile Türkiye’nin en dinamik nüfusa sahip ilidir.

Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara

Şanlıurfa Kalesi’nin kuzey bölgesinde iki mağara bulunmaktadır. Bunlardan biri Hz, İbrahim’in dünyaya geldiği mağaradır. Dergah olarak da bilinen bu mağaranın önündeki havuzlu avlusu ve mescidi, hücreleri ve havuzu bulunan mescit Şanlıurfa’nın en çok ziyaret edilen turistik yeridir.

Balıklıgöl

Hz. İbrahim (aleyhisselam), devrin zalim hükümdarı Nemrut ve kavminin taptığı putlarla savaşmaya ve tek tanrıya (tevhid) inancını korumaya başlayınca, Nemrut tarafından Urfa’nın bulunduğu tepeden ateşe atılır. kale bugün. Bu sırada ateşe Allah tarafından “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve emniyette ol” emri verilmiştir. Bu emre göre ateş suya, odun balığa dönüşür. Hz. İbrahim (aleyhisselam) doğruca bir gül bahçesine düştü. Hz İbrahim’in düştüğü yer Halilur Rahman gölüdür. Şanlıurfa’nın güneybatısında yer alan ve ateşe atıldığında düştüğü yer ile bilinen bu göl, kutsal balıkları ve çevresindeki eserleriyle Şanlıurfa’nın çokça ziyaret edilen yerlerinden biridir.

Balıklı Göl Şanlıurfa
Balıklı Göl Şanlıurfa

Şanlıurfa Gezi Rehberi

Mevlidi Halil Camii

Hz. İbrahim’in doğduğu mağaranın yanında bulunan Mevlidi Halil Camii’nin avlu ve avlu kapısı, 19 7 yılında Hacı Müslim Hafız tarafından halkın yardımıyla yaptırılmıştır.

Caminin farklı yerlerinde bulunan yazıtlara göre Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan mağaranın etrafındaki inşaata 18. yüzyılda başlanmış. Kesme taştan dikdörtgen planlı caminin üzeri kubbe ile örtülüdür.

Hz. Peygamber’in Hasta Duruşu Eyyub

Yaşadığı musibetlerden ve hastalığın en ağır safhasına ulaşmasından sonra Hz. Eyüp; “Aman Tanrım! Beni incitiyor. (Bu hastalık) kalbimde dil ve ibâdetle zikrime zarar verir. Yüce Allah, Cebrail’e gönderdiği vahyiyle, “Yeryüzünün mührü. o sipariş verdi. Hz. Eyyub bu ilahi emirle hemen ayaklarını yere vurdu ve yerden ince sular fışkırmaya başladı. Kuran-ı Kerim’de “Bu, yıkanıp içeceğiniz sudur…” şeklinde tarif edilen Şifa ve Sabır Suyu Dairesi, Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunuyor.

Harran Evi MÖ

2000 yılında Ur kentinin ticari bir kolu olarak kurulan Harran’ın Sümer veya Akadca kervan veya geçit anlamına gelen “HarranU” kelimesinden geldiğine inanılıyor. Bu tarihi şehirde Moğolların savaşı sırasında yıktıkları tarihi Harran Üniversitesi kalıntıları ve Harran’ın tarihi evleri bulunmaktadır. Harran evlerinin sahipleri uzun yıllardır bu evlerde yaşayan turistlere evlerini ziyaret etmeleri için rehberlik ediyor.

Göbekli Tepe

Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın Örencik yakınlarında bulunduğundan dolayı, dünyanın bilinen en eski kült mimarisi grubudur. Bu yapıların ortak özelliği daire şeklinde dizilmiş 10-12 adet T şeklinde kulelerin bulunması ve taş duvarla örülmesidir. Tüm bunlar ve kazılar sırasında keşfedilen devasa mimari, Göbeklitepe’yi eşsiz ve özel kılmıştır. Göbeklitepe tarihin sıfır noktasıdır.

Şanlıurfa il merkezinin 18 km kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında yer alan dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğudur. Bu yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10-12 dikilitaşın yuvarlak planda dizilmiş, aralarının ise taş duvarla örülmüş olmasıdır. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartılarak veya oyularak betimlenmiştir. Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun bir öykü, bir anlatım veya bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir.

Göbeklitepe Şanlıurfa
Göbeklitepe Şanlıurfa

Göbeklitepe Tarihi

Hayvan motiflerinde boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, yaban ördeği ve akbaba en sık görülen motiflerdir. Bir yerleşim yeri değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapıların tarım ve hayvancılığa yakın olan son avcı grupları tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı-toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir. Bu durumda bölgenin en erken kullanımının Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ’ın (PPN, Pre-Pottery Neolithic) A evresine (MÖ 9.600-7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir. Bununla birlikte Göbekli Tepe’deki en eski faaliyetleri tarihlendirme olanağı şimdilik yok, fakat bu anıtsal yapılara bakıldığında Paleolitik Çağ’a kadar uzanan, birkaç binyıl daha eskiye, epipaleolitike kadar giden bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Göbekli Tepe’nin bir kült merkezi olarak kullanımının MÖ 8 bin dolaylarına kadar devam ettiği ve bu tarihlerden sonra terk edildiği, başka veya benzer amaçlarla kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here